yoruldum. bir kaç dakika içinde unutmuş olduğum o yorgunluğu nasılda yüzüme çarpıyorsun acımasızca. nasılda hakkın görerek... git işine!
ben bir şeyi bozmadım genelde bir şeyi düzeltenim. ama bazen öyle zalim oluyorlar ki... ben bile eski haline getiremiyorum onu.hassaslık...canımı çok yakmaya başladı anne! beni doğuracağına taş doğursaydın!
şarabım az kaldı.. bi iki kadeh daha bittiğinde senin zihnime verdiğin yorgunlukda bitecek. geriye sadece kanımda ki alkol ve ruhumda ki bezginlik kalacak.
biraz village people biraz 80 ler' in simli renkleri yayılsın üzerime bıraktığın ölü toprağı değil!biraz kumaş bulmalıyım. eski tişörtleri gözden geçirmeliyim. ve onca incik boncuğu da. ipleri sonra alırım.
biraz strauss- blue danube waltz biraz sakinlik ve gözlerini kapat şimdi olanları bırakıp olacak olanları düşle... üzülme düşlerine izinsiz giremez kimse.
insanların el ele koyun koyuna olması umrumda bile değil ki benim! bana ne! bana ne! ondan bundan şundan. senden benden ondan. ben sadece kendime bakarım. yalnız mıyım? evet o halde gerçek huzur bu işte! gerçek mutluluk bu! bana dahil olmaya çalışacak her hangi birilerinin olmadığı her yer tac mahal bana!
yalnız ve huzurlu bi yaşam diliyorum kendime. hayatımın geri kalanında. yalnız uyumak döne döne ve yüzümde kimsenin mahvetmediği bir dinamizmle uyanmak evet! "ben" im evim "ben" im hayatım "bana" ait "ben" istersem gördün mü bak? herşey "ben"im etrafımda dönüyor cidden.
o şeylerin arasında değilsinhenüz! oraya girebilmek için çok şey feda etmelisin.
güneşin etrafında dönme hızımı etkileyecek her türlü insan her türlü olay her çeşit durum hayatımdan sonsuza kadar dışlanmıştır. ne kolay unutuyorsun ah! düşün bir, ay dese ya dünya ya ben olmasam sen nasıl dönerdin böyle balerin gibi? ne uygunsuz bir uygunluk kendince. kendince ama... beni kendine bağlayamazsın! o ipler, kaygan ruhumdan akıp gider haberin olmaz.
sakinim şimdi... sakin ve sakınmış. bir deri eldivenin eli sarması gibi içimi bir neşe kapladı aniden... beş parmağının beşi bir olmayan bir neşe. meşe değil mualla!
acımı nasıl keseceğimi şaşırdım. acı bana zevk vermekten çok uzak bi acı bu kez. acımı nasıl kes beni kes beni kes kanım yok kanım yok kanım yok!
kabuklu yer fıstığım var benim. üzeri çikolataya değil hiç bir şeye değmemiş henüz. ben açıyorum kabuğunu ben soyuyorum ilk ben yiyorum ve öylece ölüyoruz ikimizde.
gazı kaçmış şekerli su olmuş bir gazoz gibi bana sundukları! sahte.
hazır olmadığım şeylerin içine çekmeye çalışma beni!
ben hazırsam
kendim yürürüm zaten.
kollarımdan çekmeyi bırak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder