15 Ağustos 2012 Çarşamba

Ne uzun yol geldik. Gidiyoruz da hala! Gide gide bitmiyor yollar, hem karadan hem havadan bazen de denizden, dehlizlerden.Ne çok mola vermişiz bir daha başlamamayı umarak. Ne çok içmiş, ne çok ayılmışız her seferinde görünce canımızı yakan o alkol şişelerinin önünde tövbeler ederek...
 Tanrı'nın 9 canlı azizleri gibiydik. Ölümlerin ucundan dönüp dönüp yine ayağa kalktık hiçbir bok olmamış gibi, her seferinde daha bir öfkeli daha bir umursamaz... Duyarlılığımızı sağlayan duyargalardan kurtulmak için dünyanın öteki ucunda yapılan ucuz merdivenaltı ameliyatlara giden krokiler çiziyorduk birlikte.Elbette şifreli bir dille.
 Başlarda zamanın akşını yavaşlatmak, sonrasında tamamen zamanın durmasına sebep oldu. Sonrasında ise biz olayların şaşkınlığını ve nerde yanlış yaptığımızı bulmaya çalışırken aniden gittikçe hızlandı ve artık onu yakalayamaz, tutamaz, bilemez hale geldik.

Devam edecek......

Hiç yorum yok: