9 Ocak 2008 Çarşamba

things...

sağımdan solumdan rüzgar esiyor, duvarları olmayan bir çatı gibiyim altımda bir kapı içeriden kilitli dışarıdan paslanmış...

kendi kendimden içimdeki canavarın uyanan ateş nefesinden korkmaya başladım artık artık diyorum çünkü uyuyordu ne zamandır. demekki kış her zaman uykuya yatırmaya yetmiyor beni.


geleceğim... kör kuyu değil, kör kuyu olan benim körleşen köşelerim. sivrilmek için o taş duvarlarına sürte sürte gerekirse keserek acıtarak düşeceğim.

göçük altından çıkmaya çalışan yaralı bir gergedansın bilmem kaç günlük sakalın ve pis pardesünle burnunu sildiğin rengi atmış kaşkolunla cildi parçalanmış beckett kitabıyla bu kenti,çeten sokak köpekleriyle daha kaç kez dolaşabilirsin? kaç kez kavga edebilirsin daha?

yorucu ve oldukça yaralayıcı konuşma... öfkeliyiz! hemde çok.

8 metrelik dalgalarla uğraşırdım bi aralar Ama şimdi bi Metrik karekterdeki insanlarla Ugrasıyorum...

dedim ki: benim kimseyle şarkım olmadı hiç hani şu bu bizim şarkımız dedikleri... seninle olsun mu bu bizim şarkımız? bi ilk bizim olsun mu? duymadı beni ama... olmasın.

bu sözüm sana aklın yerden tavana vursun da anla anla saklanmak neymiş kimler gelmiş kimler kalmış orada.

kanımı alkolle seyreltmem lazım bu gece yoksa olacak olalardan sorumlu değilim. söyledim değilim ulan!

on kat daha uzun omurlu ve alkalinli dusler kuruyorum.


-kızımla evlenmek istiyorsan, ormandaki ejderhayı yakalayıp bana getirmelisin!


kapanan bir derginin sadık okuru gibisinizdir ayrılığın ceza sahasında. aşk ise,tahrike açık bir pozisyon. tahterevallinin üstünden ilk kim kalkarsa o yırtar, öbürünün kçı yere vurur!


bir gün adamın biri çıkıp diyecek ki : fizikte direnç birimi ohm ise de sosyal mücadelede direnç birimi oha dır. yaşanılanlar karşısında oha! demek, düşünüldüğü kadar değil, yaşanıldığı kadar zordur.

o kadar yakın gibi bir o kadar uzak o iki arada biz içmeliyiz her halükarda.. içmeliyiz ki ben sevinçten mi hüzünden mi ne üdüğü belirsiz şarkılar söyleyeyim size belki sizde ağlarsınız

self iltica!

burada ben varım, orada o var. buraya oradan gelen bu şarkılar, atar beni oraya, onu buraya kadar. ben orada olurum, o buraya gelince. buluşamayacağız bu müzik bitmedikçe

yalpalayın rotu bozuk lastik gibi yalpalayabildiğinizce! hayat da 5 tekerli oto zaten biri istepne.

KRAL CIPLAK!

1 yorum:

Stuck on Rewind dedi ki...

sen uçaktasın
ben mutluyum : )))

az kaldı