kimse beni anladigini soylemesin. soylese bile bunu ispat etmeye ugrasmasin. kimsenin kimseyi anlamak, anladigini anlatmak gibi bos bir cabasi olmasin. bos yere davullar calinmasin. herkes yalniz kendine yanar kendi yarattigi cehennemde!
muzik...
beynimde surekli patlayan denizalti volkanlari gibi dusunceler. kor halden likide tampon sayesinde kati hale gecisler... kendi kendimi sogutamiyorum. bunun icin surekli bir seylere ihtiyac duyuyorum. baskalarinin cesaret madalyasi gibi gogsunde tasidigi " ayiklik" madalyasini ben okyanusun en derin yeri olan marianna cukuruna firlatiyorum. ne kadar flu o kadar gercek hersey. ne kadar isli, sisli, puslu o kadar asil ve aslina ait.
neden calisiyorlar? neden karincalar gibi surekli caddelerden karsiya geciyor milyonlarca insan? nereye yetisiyorlar? yetisebiliyorlar mi? yoksa o kovaladiklarini bilmedikleri seye yetismeye calismakla gecip giden omurleri yalnizca kendilerinden ve yasamdan uzaklasmaya mi yariyor? nereye kosuyorlar? neden bu kadar zavalli bir olumu tercih ediyorlar?
donusum tamamlandi. sert ve yakici... kesinlikle kusursuz! saf alkole donustum. kendi kendimi damitarak.
kulaklarimda calani duymanizi isterdim ah! eger sagir olmasaydiniz... yazdiklarimi okumanizi isterdim... the blind point! cok baska seyler veriyorum size. o kadar baska ve o kadar karmasik bir basitlikte ki... asla cozulemeyecek bir kod gibi. kimse bu kadar kolay olacagini tahmin edemez sanki...
bu onun dogasinda var. bu onun dogasinda var... oldukca hizli gorunen bir o kadar yavas devinimlerle, ivmesini kendi odagindan kazanan surekli bir cekim yaratarak buldugu herseyi onune ardina katan ve zamanla eritip kucuk partikullere donusturen saydam, gecirgen ve saglam. yokedici guzellikte.
1 yorum:
you know mate i started smokin' poetry...
daha başka yapılıcak bişey kalmadı elimdeki sözcüklerle.bende onları dumana dönüştürüp içime çekiyorum.dışıma bırakıyorum.içime çekiyorum.dışıma bırakıyorum.
çaylaksa...çaylak olsun dostum.çaylak olmak istiyorum.
yoket beni yeryüzü.
Yorum Gönder