çok parlaktı. gözlerimi alacak kadar parlak bir ışık
körleşmek istemiyorum dedim.
ama görmüyordu zaten gözlerim
suya baktım.seni gördüm
öylece bakıyordum kendi aksime!
tam oradaydı!
hiç durmadı zaman, an olsun durmadık
durdurmak istedik çok şeyi...
beceremedik,yine çuvalladık.
direnmemek gerek demiştim daha bir kaç gün önce;
hayat zaten ne yöne akıyorsa o yöne sürüklüyor bizi de.
alüvyonlar gibi...o havzadan bu havzaya
sürünüyoruz.
şimdi kendi kehanetiyle son bulacak biriyim.
seçim yaparken kendini gözet dedim.
kendini gözet...
en ufak bir şansın varsa tutunmak için
bir an düşünme tutun, ak başka yöne.
yataklar yarat kendine
başka yöne ak!
bugün ben çok sessizdim.
bugün içim çok gevezeydi.
sus dedim susmadı.
kapan dedim,açıldı
ben başladım bu kez konuşmaya
sesimi duyarken, iç sesin hala yankılanıyordu.
yarasalar uçtu içimden
ne karanlıkmışım...
senin bildiğin şey, sır değildir sana!
hakikat daima önündedir. görmeyi bil!
paslı dikenler sarmış ruhumu.sıkıyor
sıktıkça kanıyorum.ne yapayım!
bu kanı nasıl durdurayım şimdi?
durdurmalı mıyım?
elimden tut.
çemberin içi mi daha zor, dışı mı,
bilemiyorum.
anlat bana. ben zaten hiç bir zaman bilmedim.
nerede, kimim,neden böyleyim.
neden böyle oluyor?
o düşmanım keşkeler yakamı hiç bırakmıyor.
gözüme gözüme giriyorlar.
hayat!
yine yaptın yapacağını...
kendi düşüncelerimden korkar oldum.
neye hayır desem oldu evet
neye asla desem...oldu daima
kendi kendimin şifrelerini çözmekten yorgunum
dinlenecek mi ruhum? huzur bulacak mıyım?
huzuru arayarak hata mı yapıyorum.
o beni bulmuş olabilir mi?unutmuş olabilir mi?
unuttuğum şeyleri hatırlar gibi miyim?
yoksa yanılıyor olabilir miyim?
yine mi? dayanamam biliyorum.
sabaha kadar...sabahlara...
uykusuzluklara,sabırsızlıklara
kalp ağrılarına... dayanabilir miyim...
düğümlerim var bir sürü. çözmek istemiyorum hiçbirini.
çözecek yerlerim ağrıyor.
sıkkınım. bulunduğum durumlardan yabancıyım.
kendimi tanımak bile istemiyorum sıklıkla.
nefes alamıyorum. bu suni teneffüslere dayanamıyorum.
her seferinde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor.görüyorsun.
bir türlü ölemiyorum.
kocaman bir kaostan yontulmuş heykelim.
ve alıp beni ılıman bir akşama dikti hayat.
bu günü seçti. birlikte seçtik!
can yakan güzellik.
can yanmak ister mi her zaman?
benimle yan!
kafamı kaldırıp yıldızlara olanca gücümle bağırıyorum:
-beni sizler reddettiniz! siz basın kasıklarınıza!
korkumun kokusunu bin mil öteden alıyorum.
anlamıyorum,çabalamıyorum.sahtelikten uzak
olanca kendim,
yettiğince dürüstüm artık.
öyle umuyorum. bilmek acıtmaz artık kimseyi.
dönmek istiyorum. birlikte sonsuza kadar dönmek masalına inanmak istiyorum.
masalları terk ettim oysa. onlar beni harcadı çoktan.
satıldım. üç beş ihanete.
karanlık bir çağdan yeni çıktım,biliyorsun
ardımda kırık parçalarım var.ayaklarıma batan kırıklar.
kendi yıkıntısının üzerinde dolaşan bir hayaletim ben.
ne kadar acıtırsa acıtsın canımı ben yürüyeceğim.
bugünkü gibi.
kendime sesleniyorum!
zorlama artık, parçala kendini.
bırak sırçaların havada uçussun.
denize dökülsün...
bir kez parçalanırsın en azından.
yakamoz olursun.
kimse için pişmanlık hissetmeyeceğim söz.
hiçbir şey için. kendim için de.
deniyoruz zaten hayat bu evet! deniyoruz.
sürekli barbut atıyoruz hayata karşı
durdurun bu oyunu! zarlar civalı...
derinlerden bir sarsıntı duyuyorum.
DUMM
DUMMMM
DUMMMANN KAPLAR DÖRT BİR YANI
kaçma,saklanma ardına dön
kendini tanı.
sonsuza kadar sürecek cümlelerim var.
içimi yakıyorlar. kelimelerimin ateşinde
yanıyorum her saniye.
küllerim küllere karışıyor...
toprağım yüzüme...
hafiflemek istiyorum. bir kuş gibi hafifletmek içimi.
içim bana arkasını dönüyor.
ben yüzümü omzuna yaslıyorum.
her nasılsa, hala kendime dayanabiliyorum!
sonu olan herşey güzel.güzellik oldukça kısa yani.
süregelen sadece kendi kalplerimize sürgünümüz.
savaşmak istemiyorum.
düşsün süngüm.
asil bir kral gibi, onurumla kalemi veriyorum.
şimdi uyumalıyım.
kollarını açmış boynuma doluyor sıkıca.
gel der gibi.
gitmeliyim.
yine geleceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder