4 Mart 2008 Salı

Love is Blind

kizdigin zaman ne kadar cirkinlesiyorsun.ne kadar yabanci oluveriyor ve ne kadar
yuksekten dusuyorsun hemde hic bir yere baglanmadan!
peki birileri kolunu siktiginda seninde benim kadar etin kopuyormu etinden?
derinden...
icine icine isleyen ve her an daha fazla duman cikararak seni bastan asagi zehirleyen
bir sivi akiyor mu bedeninden?
bilmiyorsun. en ufak bir fikrin bile yok dostum!
ben kirikken de guzelim. tuz buz olmusken bile
seviyor tanri beni, gordum.
bende oradaydim!
insan aci cekmiyorsa, saldirir mi yarali ve koseye sikismis bir hayvan gibi?
kaybedecek bir seyi olmayan birinden korkmali mi gercekten?
kimdir terk eden sorusunun cevabi, o kitaplardaki gibi
"giden degil kalandir terk eden" mi yoksa?
anlamiyorum. bulaniklasiyor gitgide ve toz
tum anilarimi kapliyor.
raflarima binmis binlerce ton agirlik
omuzlarim kac gezegen olusu daha tasir ki?
dalga seslerini ozluyorum hayret.
ve hayret, daha sakinim simdi. iste tipki o
firtinadan onceki, uverturun
bitisi gibi...
o eski ve insanin ah evet!
icine dokunan, tipki yeni acilmis bir yaraya dokundugunda sizlayan
sizan kan...
artik dusunmeyecegim dostum.
dusunmek sadece uzuyor. uzulmek sadece
inanmami guclestiriyor ve itmek istiyorum
en dibe. en dibe!
karanliklara dogru zihnimdeki ne varsa, hepsini
bir ucurum var orada bulmali ve atmaliyim kendimi.
sirf senin icin.
sirf senin icin!
sirf senin...
icinden gordum ben aciyi!
oyle seffafti tanri!

Hiç yorum yok: