Senin etin,eklemlerin,ruhun kadar acıyıp sızlamıyor kimsenin bir yerleri dostum!
Çünkü göğüs kafeslerinde kalp yerine koca bir kara delik,kafataslarında ise karanlığın örttüğü şeytan var onların.
Çok da kafana takma yani. Sana sormasından anlamalıydın oysa en başta: " seni üzerim diye hiç korkmuyor musun?" Yok, korkmam ki ben. Niye korkayım, beni artık kim daha ne kadar üzebilir?.
Zikrinin fikri daha en başta belliydi oysa. Sen anlamadın,anlamak istemedin.Her uyarı bir sonrakinden daha şiddetli patlamalara sebep oldu durup dururken ve sen yine anlamadın.Oysa, tüm bunları anlayacak zeka,deha,yürek mevcuttu sende,yapmadın,yapamadın.
Aşk sana hiç iyi gelmiyor dostum. Standart insan kimyasına sahip değilsin çünkü sen. Standart veya vasat kimyalı canlılar bazı şeyleri olanca vicdansızlığıyla ve körlüğüyle, yer yer hiçe sayıp şiddet kullanarak atlatıp görmezden gelerek olayların üstesinden gelirken sen, farklı kimyanla hala olayları düzeltebileceğini sanıyor, üsteledikçe üsteliyor, "olmaz ulan düzelecek bu düzelmek zorunda bu kadar zor değil yani" diyor ve sonunda ne acıdır ki hep, sıçıyorsun dostum...
Bir ilişki sana asla huzur getirmedi, çünkü sen huzurun senin içinde ve yalnızlığında gizli bir çiçek olduğunu bile bile en karanlıklarda,o karanlıklara ait askerlerin miğferlerinde, soğuk bıçaklarında,vicdansız saldırılarında aradın.
Oysa huzur, güneşli yerlerde açan,ağaçların gölgelerinden, yırtıcılardan,böceklerden uzak oksijenin bol olduğu göğe en yakın yerlerde açar,biliyorsun bunu.
Terk et dostum sana ait olmayan bu karanlığı. Bu karanlık ve onun askerleri seni yalnızca incitir. İncinirsin kanatlarından biri kırıldığı için vahşice, belki de asla uçamayacak daha da kötü yırtıcılara yem olacağın için. İncinirsin, o yırtıcılara vicdan denen şeyi asla hiç bir çığlığınla anlatamayacağın için. Sessizlikle girişip, bu noktada kaçıp kendini emniyete almak ve tüm gözlerden,ücralardan, tehlikelerden kaçmakla gelişip, iyileşmen için kendine zaman tanımanla sonuçlanacaktır süreç.Tıpkı yaralı hayvanlar gibi sende kendi yaralarını emniyetli bir yerde yalayarak iyileşeceksin!
Sen, sana ait olan güzellikleri al hayatına,sana asla ait olmayacak keder ve acıyı değil. O kadar güzelsin ki,güzelliğin can yakıyor dediklerini de değil. Seni seviyorum ama....ları da değil. İnsanca yaşamak için PARA PARA PARA diyenleri hiç değil...İnsanlığı sana ayrı ona ayrı çalışanları değil.
Sen sadece...yalnızlığının fanusunun içinde büyüt kalbini çocuk! Yine bahar geldiğinde çıplak ağaç dallarında yeşil yapraklar gördüğünde ilk kez, "winter is gone" de ve gülümse.Kedileri sev,onlarla dertleş. Yürü saatlerce başka amaç gütmeden.Canın ne istiyorsa,kimi istiyorsa onu yap ve orada ol. Huzur,sana orada yüzünü gösterecek yeniden. O sana kırmızı ince bir iple bağlı ayak bileğinden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder