zincirleme hatalar tamlaması demiştim buna ben. sen bisikletini ite ite önümden geçerken, misketlerimi önüne atmayı düşündüm kaç kere. kaç kere yakmayı düşündüm canını bir bilsen. nereden bilecektin ki! kendine dair bile bildiğin hiç bir şey yokken.
ben senin zehirli her sözünü koluma enjekte ederken sen hangi dağdan döne döne iniyordun kırmızı kız?
yalnız kendimle ilgili ciddi endişelerim var hala. yanılmıyorsam barajlarımda su kalmadı artık. bu konuda herhangi bir girişimde bulunmadım. şebeke pas tutmuş. o pas la en kral golü bile kaçırırım ben.
ne yapsam boş fazla sardırmamalı yoksa makaralar sarı bağlıyor gördüm. ordaydım! biliyorum ki ne yaparsan yap geçmeyecek düzelmeyecek, hiç bir şeye yormamalı onun için nasılsa akıyor su istediği yere. hayat gibi... benim gibi...beraberinde senden parçaları çözündürüyor. batma sadece. yüzeyde kal yeter.batmayan şeyler sürüklenir sadece nasılsa. batarsan...ölürsün! bakarsan da ölürsün. bazen gözlerini kapamak gerek. ışık da karanlıkta kör eder insanı.tüm bunları yazıyorum ya sana... anlıyorsundur umarım! diye birşey aklımdan bile geçmiyor. maksat, yalnızca ben kusayım. kusmassam komaya girerim biliyorsun.bozkırdan alınan bozkıra bırakılır demişti G sen, hangi bozkırda buldun beni?yalnızca bir kahvelik kanyağım kaldı. onu içtim mi, bir eşşeği bile deviririm sözlerimle.devrilmiş eşşeklerin kime faydası olur deme! sakın ha, deme... onlara bakıp kendini görebilirsin en nihayetinde.gözlerim sağır oldu konuşmaktan. beynim gün geçtikçe daha da çok ısınıyor sanki. buna da küresel ısınma diyebilir miyiz kısaca? düşüncelerimin üzerinde boyun kadar büyük bir ozon deliği oluştu. hangi terzi tamir eder ruhumu, sanırım artık bana dar geliyor. yanlardan açmak gerek.nerde bir ağaç görsem kendimi dallarına asasım geliyor kulaklarımdan. kulaklarımdan yeşil dallar uzuyor bu kez. beni her bahar kim buduyor , bilmiyorum.gövdemden bir kukla yapmak istiyorum iplerimi kessinlerde nihayet tepetaklak olsun diye dünya!fikrimden ateş çağlıyorsa sustuğumda sağır oluyorsa herkes, ben gitmeyi göze alırım yine. nasılsa tüm sokaklar beni tanır. kaldırımlar beni kasıklarına bastırır hiç bir karşılık beklemeden... hemde, sana diyorum! karşılık beklemeden! bugün kaç kez morardı acıyan yerlerin? kaç kez döküldü pul pul yalnızlığın en civcivli giysinin omuzlarına?
sana yazıyorum bunları kendim!henüz kendiydeyken, oku bunları.senden bir şey beklemiyorum.ne zaman beklesem ,godot geldi...sen gelmedin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder