11 Temmuz 2008 Cuma

we need to feed love

saat gece 10.
fena halde iciyorum. cin gibiyim ve ortada laf anlatacak bi adem oglu kitligi sozkonusu.
saatlerce yazabilme, saatlerce onlarin yazdiklarini okuyabilme gucune sahipken
herseyin bir anda karanlik caga donusmesi ne aci.
acinin derimde biraktigi kirmizi lekelerin kasintisi ve kasidikca daha da kasima hissiyle kavrulan ellerime bir damla su verecek olanin kafadan 10 yil istedigi lakirdisini dinlerim demek de cozum olacaga benzemiyor. annemi ozledim. ne kadar esersen es ruzgarin bana dokunmaz dedi ama bu lafi bana oldukca dokundu. hatirlayacak yerlerim hangi kahve masasinda bardak altligi olup esridi bilmiyorum. kusmak istiyorum. yok hayir! bu gecen hafta gibi fiziksel anlamda kusmak degil.
icimdeki tum birikmis yag tabakasini lok diye bir baskasinin ustune atip topuklarim gotume vura vura kacmak istiyorum. kactigim yerde bir bara girip, bana acil bir sek votka vermezsen hemen suracikta hepinizi tarihin gizemli sayfalarina gomerim diye barmene bagirmak istiyorum.barmenin bu blofu yemesini, bana uzerinden dumanlar cikan bir arsenik miks vermesini diliyorum.
tum bunlari dilerken bile kendimden emin olamiyorum. ayrica neden emin olmam gerek anlamiyorum. saatte 300km/s hizla yokus assagi vurmak ve hatta frenlerimi bosaltmak istiyorum. carptigim yerde mucizevi sekilde pasifik okyanusunun bulunmasini, o hizla gidebildigim kadar derine gidebilmeyi umuyorum.
gordugum tum karnivor baliklara beni yerlerse tum dunyanin buyuk bir yukten kurtulacaklarini anlatmayi planliyorum. ellerim titriyor. bu halde karadeniz' e nasil kulac atarim onu arastiriyorum. hile yapmadan oyun nasil oynanir ne tadi kalir anlamiyorum. birileri hile yapmazsa ve birileride onu ortaya cikarmazsa ne kadar ottan bir hayatin bizi bekledigini tahayyul edemiyorum. tepelerine binmek istiyorum. en kotu kabuslari olmak ve hic bir ruya tabiri tarafindan yorumlanamamak istiyorum. gizli anlamlar icerdigim icin kripsteklere kapatilmak ve acmayi deneyen ahmaklara yarila yarila gulmek istiyorum. biliyorum bos konusuyorum. bu gece ben kimseye dolu bir sey vermek istemiyorum. aygitlarimdaki gecici hasar sebebiyle acil inis yapmak icin kuleden izin istiyorum ama kuleyi 4 rus la alem yaparken buluyorum. skiniz dussun diyip telsizi suya atiyorum ve alan uzerinde donmeye basliyorum. done done dagdan iniyorum. bayirlari asiyorum. az gidip uz gidip nihayetinde bir ovada izbe bir klubeye rastliyorum. aninda ortama uyum saglayip her nasilsa kendimi oduncu gomlekler icinde 90 larin grunge kostumleriyle buluyorum. bagira bagira deliler gibi BLACK soyluyorum. icim karariyor buna bi son veriyorum. bekliyorum gelen giden ariyor gozlerim, kus ucmaz kervan gecmez ne isin var burda bilinmez diye bir ic ses duyuyorum. ic sesin montaj olup olmadigi beynimi kurcaliyor, sakince bir tasa oturup 3 golf topunun hikayesini dusunuyorum. hersey yerli yerine oturuyor ve ilk nerde kaybettim hatirliyorum. son olmayacagini sakince telkin ettikten sonra kendime kalk lan gidelim buralardan diyorum. aklima remember remember the fifth november repligi geliyor sukut icinde ilerliyorum. fonda bach E minor fortune caliyor. aldirmiyorum. aniden bastiran yagmurla eriyip oluk oluk yollara akiyorum. yolalrin bittigi yerde nehre dokuluyorum. nehir beni icine aliyor ve bi sen eksiktin diyorum.
artik daha fazla dayanamiyorum.
bir son veriyorum.
son.

1 yorum:

Stuck on Rewind dedi ki...

ooooooooooof of..


bitse de gitsek