topraga yuzumu surdum, sozlerine
bulandi ruhum. oysa ne cok kopruden birlikte
gececek, ne cok gemi yagmalayacaktik
gorunmeden kimseye...dusuncelerin selinde bogulmadan cok onceleri
ben olu bir balik gibi kiyiya vurmadan cok once yani;
sayisiz melankolinin hukum surdugu kurtarilmis kara parcalarinda
bizden bir haber yasayan hayvanlara, yuzyillardir cektigimiz acilarin
ve kirilganliklarimizin resimlerini gosterecektik islak tuylerimizi
yalayip bizi aralarina almalari icin, hatirla!
ictigimiz sarap siselerinin icine birer yardim notu gibi tikarak kendimizi,
canavar dalgalara biraktik oysa...
kimse parcalanmadi ic acitan hikayemize, kimse bulmadi incinmis tum
hucrelerimizin can hiras ve bir hayli carpikda olsa yazdigi o yardim notunu.
dalgalar bile kiyiya vurmak icin okyanusun bizi ta dibine cekmesini bekledi.
neydi bizi bu kadar yalniz,
bu kadar terk edilmis ve bu kadar guzel kilan?
sabahin olmasini bekliyorum. oysa sabaha gunler var.
gunlerin her biri bitmek icin bana binlerce bilmece soruyor cevabini
asla bilmedigim.
bildigim tek seyi sana zarar vermemek icin kullandim ben.
kalmadi adam gibi cumlelerim.
carpisip havada infilak etmis iki ucak gibi
birbirimizden millerce uzaga savrulduk.
dustugum adada kendi parcalarimi bulamadim ben.
sag cikan hic bir seye ulasamadim.
sense carpismanin siddetiyle atmosferi delip
aya seyahat etmistin coktan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder