
yapmam gerekeni anladim. aslinda uzun zamandir anlamis ama farkinda degil gibiydim daha cok. simdi, biliyorum dostum! biliyorum.
etimden yakici bir buhar yukselirken, ve kulaklarimda cinlayip beynimin kivrimlarinda patlayan bu sesler esliginde , icimden akan lav nehirlerinde yuregim binlerce metre goge savrulurken ah! ne gorkemli bir ayrilik seramonisi!
istedigim,dusundugum bu degildi. bir sey dusunmeyi reddediyordum aslinda. sadece umuyordum. sadece bekliyordum iste o hic bir zaman asla sahip olamadigimiz, dizginlerini ele alamadigimiz zaman, belki zamanini biliyordu. kendimi ona teslim etmeliydim. ama anladim ki, teslim ettigim yalniz kendi umutlarim, kendi hayallerim degilmis...senin ozgurlugunu kilit altina almisim ben! yeniliklerle devinen yasaminin icinde daima bir krampli, kanamali yara gibiymisim nefes alis verislerini, hayallerini ve duygularini da! o gorunmez ve asla bilmedigimiz,ongoremedigimiz zamana emanet etmistim. uzgunum. simdi anliyorum. simdi...
artik iyilesecek hersey. icindeki bu kanamali ve kramplarla ara ara nefesini kesen, hayata olan o simli ince gumus iplerini sallandiran yara, artik kapanmali.
basini kaldirip gokyuzune ve denize yalniz bakarken bu kabus yok olup gittiginde, o zaman anlayacaksin neden denize oyle mahsun ve eksik ama mutlu baktigimi.
belki seninde icinden benim o an icimden gecenler gececek:
ameliyattan cikmis bir hasta gibiyim, eksik ama mutlu!
belki yeterince cesur degilim evet, korkagin tekiyim belki de! ama yapmam gerekenin ne oldugunu simdi anlamis ve senin icin en azindan bunu yapacak kadar gururluyum.
hayat aksin kaldigi yerden simdi!
au revoir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder