bir roket gibi geriye sayiyorum kendimi.
son hazirliklari yapiyor, telas icinde bir oraya bir buraya kosusturuyorum.
icimden: - siz neler olacagini dusunurken ben coktan baska bir maceranin senaryosunu tamamladim bile! diye bagiriyorum. simdilik icimden...
bir roket gibi geriye sayiyorum gunleri. firlatma rampasindan ayrildigim an korkunc bir itme gucuyle bu dunyayi, hatta kendimi bile terk etmekten korkuyorum.
bu kez olabildigince guclu ve cesurum. bu halime sasiyorum.
engellenemez, alt edilemez ve hizina yetisilemez bir ruh hali.
uzerine yakisani bilen ve onu buyuk bir asaletle tasiyan beden.
herkes beni pamuklara sariyor.
dusmemi, incinmemi istemiyorlar. ya da oyle gorunuyorlar.
kimse bana okkali bir tokat atmadi gerceklerle yuzlesmem icin.
bir kisi haric!
o bir kisi tum varligiyla her turlu durumda karsimda durup tum gercekleri,
olasiliklari, olanlari yuzume tokat gibi carpiyor acimadan.
iste aradigim siddet!
o siddet insani yasama donduruyor.
o siddet insani biraktigi yasama tekrar takiyor bir kanca gibi.
tum bunlar biliniyordu. tum bunlarin olacagini biliyordum.
biliyorduk!
bile bile, tum bu yorgunlugu yasamayi biz sectik.
simdi herkes icin tatil vakti.
suresiz tatil.
belki baska bir yerde baska bir is, baska hayat, baska dusunceler...
baska seylerin cekiciligi, daima rutine ve siradana galip gelmistir.
eslesme tamamlanamadi.
beyaz gokyuzu, yerini mavi gokyuzune birakiyor.
tum ucurtmalari yakin. yeni martilar yapin!
denizin durgun olmamasi gerek, biraz yagmur kimseyi islatmaz.
sana yeniden bakmak dusuncesi bile, icimi tum bosluklarima kadar dolduruyor istanbul!
kendi kendini terk etmis sizofren kadin, aldigi yeni emirlerle valizleri dolu olarak, yine kendine donuyor.
kendi icine dogru surekli helezonik yolculuklar yapan bir kadin.
kendi anaforunda batik cikan, asla bogulmayan bir kadin.
icimde yasanmamis bir yilin tum enerjisiyle
bosalacagim sana!
kendini hazirla!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder