13 Ekim 2007 Cumartesi

karartma günü

godot ' yu bekleme gelmeyecek kandırma bilmeyecek.istersem.... gerçekten istersem eğer herşeyi anlatabilirim hakkımda ama boşver.evet açıkcası biraz terkedilmiş ve bir hayli suskun hissedi -yorum-
sen bu satırları okuduğunda ben çoktan yok olmuş olacağım bir buharın serzenişi

doğru dedin dostum istanbul.... büyük yer. yağmur herkesi benim kadar ıslatmıyor olabilir,herkes benim kadar hissetmiyor da olabilir. doğrudur. ne yapsam yeridir

epimetheus ve prometheus un kardeş olması ne tuhaf.... hep böyle belkide yaratılış denge dedikleri bir aptala bir akıllı bedava..epi:sonra -metheus:düşünen

tuhaf.. ben iyisimi tek başıma dinleyeyim bu gece şarkılarımı kendime saklayayım

yorucu..yorulmak istememek boşuna o halde nasılsa yoruluyorum.
ifadelerim buz tuttu ısınacağımı sanmam bu gece gerek de yok zaten artık ne yapsan(m) boş beyhude!
belkide ortadan kaybolmalıyım evet! suyun dibinde günlerce nefesimi tutabiliyorum.

ne zaman sana ihtiyacım olsa yardım istesem istemesem de gel desem, gidelim ,tamam diyorsun ya çok seviyorum M...senin altının kendinden dostum,kaplama değilsin!

"her birliktelik kalbinin emzireceği bir bebektir önce emeklemeyi sonra yürümeyi öğretmen gerekir kalbinde ki sütü bitirmediler mi?aslında dostluklarda kardanadam gibidir eriyeceği biline biline inşaa edilir.. kapım neden hiç çalmıyor artık? fotoğraflarda ki insanları hatırlıyor muyum? bunların bunların yüzü çok tanıdık..."

yağmur yağsa da pek umrumda olmaz aslında uzun uzun yollar bana koymaz bu kez mutluluktan değil ama değil!

bilmiyorum. bu bilgisizliğime şimdi anlam veremiyorum
tepeden tırnağa tırnaktan yollara akar oluk oluk mecra arar akarken tıkanır kalır.


korkudan ağaca çıkan aşklar için itfaiye mi çağırayım anne?
sokakların kesişen köşeleri benim sivri köşelerim battıkça acıtmıyor da daha çok kesiyor sanki hissetmiyorum bile.

romantik şarkıların üstüne oturma eylemi düzenliyorum küskünüm.hakkımı arayacağım.

liberal sosyalist devrimci değil anne!gocunmuyorum istediğini de bana ne!
tarihte bugün... elysia adlı genç kadın venedikte cadılık suçundan yakıldı yıkıldı külleri gondollarda gezdirildi...
olmadı...olmamalı... kendimi göğe savuracağım!incitmek nedir çocuk? incir çekirdeğinden farklı mı?dişlerimi fırçalamalıyım dişlerim yediğim leşten ötürü oldukça kirli ben pasaklı bir hayvan olamam.
a p t a l hissetmek ile g e r i z e k a l ı hissetmek arasında çok fark var... biri mutlu yapar diğeri sinirli.karnım aç bugün sadece karnım değil aklım da açtı yemediğim için ve doyurmadığım için ikisinide asitlerim beni sindiriyor.
tarihte bugün: 9 yaşında bir kız çocuğu okulda ilk kez bir erkeğin tacizine uğradı ve erkekleri tanıdı... keşke tanımasaydı...itilmiş haldeyim sanki biraz. itildikçe uzaklaşıyorum. doğal olarak.


beynimin hararet yapması hayra alamet değil alametleri izliyorum sonum mut değil.itham.... ne acı... sürekli yanlış anlaşılmak yanlış anlatmak... fena.


mükemmellik bir dişil efsanedir dostum! her beyinde farklı ürer.
hiç bir benzerlik beni sen seni ben yapamaz. aynı olsak inan bana beni bu derece önemsemezdin kim bir klon sever? hele ki bu kendisine aitse?

1 yorum:

Stuck on Rewind dedi ki...

senin aklın hararet yapıyo benimkisi harakiri...yokuşaşağı kasksız kayıyor gibiyim ama dostum çok eyleniyorum.eylenceye odaklı saplı şeker olarak geçer mi bi ömür,deniyoruz işde naapalım??
gelsen de beraber dalsak zeytinli martinilere bir de burda.
üç zeytinli alayım,dry olsun .