4 Ekim 2007 Perşembe

Adın ne senin küçük kız? Neden içiyorsun?

Ayaklarıma baktın önce hafiflemiş gördüm seni dedin. Hafifledim evet. Önce düşüncelerim terk etti beni, sonra ruhum...

En son ne zaman maça gittim, bunu da hatıramıyorum. Maça papazlarını çok severim oysa. Kupa kızlarının cilvelerine verdikleri sert tepkiler beni hep eğlendirmiştir.
Bir yandan kendimi, bir yandan Gülnurun "ameeerıııkaaa" gözlemlerini dinliyorum. çok tuhaf. Kıyma almış, tadı yokmuş. Tavuk alıp haşlamış suyu bal gibi tatlıymış yandı canım tavuk suyu çorba dedi. Demek ki, hiçbirşeyin tadı aynı değil hiç bir yerde.Yaşadığım onca fenalık onca güzellik unutmayı haketmiyor. Beni fillerin mezarlığına bırakın.

Sahte üzüntüleri bu yüzden gerçeğinden ayırt edemiyorlar işte. Halbuki, herkes kendi gözyaşının tadına baksa sadece...ne şık olacak.
Beyninin kıvrımlarını ütülemiş bir insanla karşı karşıyayım. Böyle daha afilli göründüğünü söyleyip duruyor. Beni ilgilendirmiyor bu tabii. Ama komik ne bileyim. Herkes bu kadar düğüm olma merakındayken.
Sanıyorlar ki ölünce bitecek herşey. Cennet ve cehennem diye ikiye ayrılacağız tıpkı yaşarken kaybedenler kazananlar, iyiler ve kötüler olarak ikiye ayrıldığımız gibi. Oysa sadece dumana boğulacağız. O sis perdesini aşan herkes yokolmaktan kurtaracak ruhunu. Lanet üzerimizden kalkacak kısa bir süreliğine.. Bir süreliğine. Sanıyorlar ki, ölmek zor olandır.
Sonra herşey yeniden başlayacak. Her zaman olduğu gibi. Kendi içinde sürekli devinen eşindikçe başka mahzenlere yol alan sıradan, terk edilmiş, öyle yalnız ve öyle çaresiz güzelikte canlar olacağız yeniden.
Kendin olabilmek ne can yakıcı. Tıpkı bilmek gibi. Bilmek... canını acıtır insanın bilir ve tüm dünyanın ağırlığını sol şakağında hissedersin. Ezilir misin? orası sana kalmış.
Suyu sevmiyorum evet. Çünkü asla temizlemiyor içimizdeki kurtlanmış, kokmuş anıları.
Su bütün afişlerde en üste yazılırken bütün işi sabun görüyor aslında!
Suya sabuna dokunmayanlar daha çok yaşıyor halbuki. Oysa bize tam tersini öğrettiler. Mikroplar sizi öldürür. emizlik imandandır. Benim iman dolu göğsüm gibi serhadim var vb. Demekki doğarken bağışıklığımız çökmüş bizim.Artık bir eşşeği bayıltacak kadar alkollüyüm. Damarlarımda ki alkol ne kadar sürede buharlaşacak, şimdi bunun üzerinde çalışıyorum

"Gabriel" satar insanoğlunu işte.!Şeytanla ortak iş yapar. İkiside ayni soydan değil mi?
Zannımca aynı. Lakin nedense "gabriel" hep iyi polisi oynar insanın gözünde.
İnsanda ki nasıl bir gözdür ki, iyiyi kötü kötüyü iyi biçer?
Ben daha ziyade bicildim, bicilmis kaftan gibi.
Kaftanlar çok değerli giysilerdi eskiden, kaftan biçmek de en değerli zanaat. Mecaz anlamda biçilmiş kaftan olmak da değerlidir, biliyorsun sen.
Sen olmadan karşıya geçmek biraz zor. Zor yani bilirsin. Onun için bizim sahilleri mesken ettik.
Kirmizi kupalar sizlere ömür. Atos Portos Dartanyan!
Ucu bir arada hala kaderi iki kisinin surekli ayni kitada olmasimi ne? Ben burda siz ordasiniz, sonra sen buraya gelince yine iki kisi ayni kitada olcak ama birileri hep tek basina.
Ayrıldığı yerden birlştiririz, zor bir şey değil. Sadece inat dedim ya! İnat önemli her zaman. Batma su üstünde kal. Akıntı seni bana getirir ya da beni sana.
İnsan bir kendinden gidemiyor bir de sevdiğinden.
Ummak, çözüm değil gerçi ama...yakmadık yıkmadık biz hiç. kırmadık birbirimizi. bazen sinir olduk sadece.O benim öküzlüğüme sinir oldu, ben onun çok soru sormasına, diğeri de ikimizin enerjikliğine.Ama hafif nevrozlarla onunda üstesinden geldik. Gidişimiz süreli yalnızlığa mahkum ediyor bizi tabii.

Sen deyimler sözlüğü yap benden. Ben gözlerim açılınca okurum erkenden.
Nerde kaldı. Gitti yine. O gidip gleiyor hep böyleydi böyle olacak. O gidip geldiğinde hep beni buluyor, yerimde yeller esmiyor hiç.
Seratonin... Bunun için denemediğim bir yol var mı diye düşünüyorum, yok sanırım. Ama hiç biri etkili olamıyor yeterince, sanki beynimde kocaman bir delik var.

Yanında olmayı isterdim. Sana söyledim az önce. Sana söyledim tüm boşluklarımı o boşluklar hava ile doluyor şimdi bir bir. Yanında olmayı isterdim. Şimdi istiyor muyum? Bir önemi yok sanırım.
Yanında olmak nedir ki hem? İnsan kendi yanında durabilir mi önce onu sorarım ben. Sen kaç kez yüz üstü bırakıp gitin kendini? hala dost muyuz?
dostluk.. geçerli midir insan kendine ihanet etmişken?

Hiç yorum yok: